Obruk Kervansaray, tarihi 13. Yüzyıla dayanan önemli bir Anadolu Selçuklu eseridir. Burası, ecdadın tarihe nakış gibi işlediği kervansaray kültürünün köklü bir parçasıdır.
Zazadın Hanı ve Sultanhanı’nın neredeyse tam ortasında bulunan Obruk Kervansaray, Selçuklu kervanlarının 9 saatte alabileceği 30-40 kilometrelik menzile uygun biz vaziyette konumlandırılmıştır.
İpek Yolu’nun da önemli geçiş noktalarından biri olan Obruk Kervansaray, Konya şehir merkezine 75 kilometre yakınlıkta ve Konya – Aksaray karayolunun 4 kilometre kadar kuzeyindeki yer almaktadır.
Kapadokya gibi bölgenin önemli turizm dinamiklerinden birinin geçiş güzergahında bulunan Obruk Kervansaray, zaman içerisinde yerli ve yabancı turist kafilelerinin ilgisini büyük oranda çekmeyi başarmıştır.
Yaklaşık 800 yıllık kervansaray asırlar boyunca ecdadımıza hizmet vermiş, ticari faaliyetlere bağlı olarak gelişen Türk-İslam medeniyetinin seçkin bir abidesi olarak bugüne ulaşmıştır.
Kervansaray’ın hizmet verdiği dönemlerde üstlendiği misyon bazen yolculuk eden kafileler için güvenilir bir dinlenme alanı ve bazen de malları için emniyetli bir merkez olmuştur. Öyle ki bu yapılar batılı kaynakların birçoğunda “medeniyet istasyonları” olarak tabi edilmiştir.
Ecdadın güven inşa ederek yürüttüğü yönetim politikasını Anadolu’yu nakış gibi ördüğü kervansaray modeliyle taçlandırması ticari hayatın sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli adımlardan biri olmuştur.
Obruk bu sebeple tarihin izlerini derin bir mirasta saklayan, Anadolu’nun en mühim duraklarından biridir. Selçuklu döneminin ardından Osmanlı döneminde de bir süre kullanılan han işlevini hizmet verdiği süre boyunca sürdürmüştür.
Obruk Kervansaray’ın mevcut bir kitabesi olmadığından yapılış tarihi hakkında da kesin bir yargıya varmayı zorlaştırmaktadır. Seyyahların, yazarların ve dönemin tarihçilerinin işaret ettiği olaylardan yola çıkıldığında 13. yüzyılın ilk çeyreğinde yapının inşa edildiği varsayımı güçlenmektedir. Tam bir zaman belirtmek gerektiğinde 1220 yılı tahmini bir tarih olarak söylenebilmektedir.
Obruk Mevkii Selçuklu döneminde önemli bir merkez olarak kayıtlara geçmiştir. Orta Çağ’ın en önemli yol güzergahlarından birini oluşturan Konya – Aksaray – Nevşehir – Kayseri kervan yolunun Obruk’tan geçtiğinin delili buradaki kervansarayla da sabittir.
Obruk Kervansaray’ın ve bölgenin önemli siyasi olaylara da şahit olduğu bildirilmektedir. Dönemin tarihçileri Alâeddin Keykubat’ın tahta çıkmak üzere Kayseri’den Konya’ya gelişi sırasında Obruk’ta karşılanmasını anlatmaktadır.
Selçuklu döneminin en önemli duraklarından biri olan, işlevi, mimari yapısı ve kendine has özellikleriyle dikkat çeken Obruk Kervansaray kültürel ve siyasi tarihimiz açısından oldukça merkezi bir değere sahiptir.
Obruk Kervansaray’da Karatay Belediyesi tarafından restorasyon çalışmaları ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Oldukça hassas bir sürecin ardından Kervansaray tüm bölümleriyle yeniden ihya edilmiş ve tarihin içerisinde kendine yer bulmuştur.
Geçmişte konaklama hizmeti veren yapı bugün de aynı fonksiyonuna özel bir konsept ile kavuşturulmuştur.
Restorasyon çalışmalarıyla yeniden ayağa kaldırılan Kervansaray’ın tüm iç dizaynı tarihi malzemeler kullanılarak 13 odadan oluşan otel yapısına büründürülmüştür. Avlu alanında Rumi Tat ve Koku Müzesi hayata geçirilmiştir.
Bir bütün olarak düşünüldüğünde Obruk Kervansaray’ı 800 yıllık bir tarihi dokunun içerisinde konaklama deneyimi sunan tarihin en eski otellerinden biri konumuna gelmiştir.
Obruk Kervansaray, 13. yüzyılda Selçuklu Devleti tarafından inşa edilen ve Karatay Belediyesi’nin restorasyon çalışmalarıyla 13 odalı otel konseptiyle yeniden hayat bulan, tarihle iç içe konaklama deneyimi sunan, Rumi Tat ve Koku Müzesi ile kültürel zenginliğini taçlandıran eşsiz bir tarihî miras.