Aynı adı taşıyan mahallede bulunan cami, H.1176 (M.1762) yılında Konya Müftüsü Hacı İbrahim Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Giriş kısmında yer alan sülüs yazılı kitabe, yapının 1926 yılında yıkılıp yeniden inşa edildiğini belirtmektedir. Yenileme sırasında, çini mihrabı ve minaresi orijinal haliyle korunmuştur.
Cami, harim ve son cemaat yerinden oluşur. Kuzeybatı köşede ise tek şerefeli bir tuğla minare bulunur. Son cemaat yeri tamamen kesme taşla inşa edilmiştir ve üzeri içten düz tavan, dışarıdan ise kırma çatı ile örtülüp etrafı geniş bir saçakla kuşatılmıştır. Pencerelerin kemer formları, son cemaat yerindeki pencerelerde olduğu gibi teğet kemerlidir. Yapının su basmanında, köşe kısımlarında ve saçak kısmında kesme taş kullanılmıştır. Ayrıca, alt ve üst pencereler seviyesinde hatıl şeklinde bir sıra kesme taş örgü yapıyı çevrelemektedir.
Yaklaşık kare planlı olan harimin tavanı, çıtalı alttan çakmalı ahşap ile örtülmüş olup, ortada kare bir alan oluşturulmuş ve bu alan dokuz bölüme ayrılmıştır. Bu alanda yuvarlak, fırfırlı bir göbek yerleştirilmiştir. Kuzeyde, önü kafes şeklinde kapatılmış bir mahfil bulunmaktadır.
Caminin mihrabı oldukça süslüdür. İlk yapıdan kalan bu mihrabın nişi, kavsara, kemer köşelikleri ve kenarındaki ilk bordür turkuaz çini plakalarla kaplanmıştır. İkinci ve üçüncü bordürlerde de çini kullanılmış, ancak bu çiniler farklı renk ve desenlere sahiptir. Nişin köşelerinde, kum saati şeklinde başlıklı yivli ahşap sütunlar yer alır. Mihraptaki diğer iki bordür ise taş olup, ilki bitkisel motiflerle süslenmiş, dıştaki bordürde ise kıvrım dal motifleriyle plastik bir etki yaratılmıştır. Çini mihrabın karakterine uymayan bu taş bordürlerin sonradan ilave edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kemer köşeliklerinde ise ahşap kabaralarda yıldız motiflerine yer verilmiştir.
Caminin üzeri dışarıdan kırma beşik çatıyla örtülmüştür. Kuzeybatı köşede bulunan minarenin kaidesi kare planlı kesme taştan, gövdesi ise silindirik formda inşa edilmiştir. Minarenin petek kısmı ve şerefe tuğla ile yapılmıştır.
1762 yılında Konya Müftüsü Hacı İbrahim Efendi tarafından inşa edilen, 1926 yılında yenilenirken özgün çini mihrabı ve tuğla minaresi korunan, zarif hat sanatı ve ahşap işçiliğiyle Osmanlı mimarisinin seçkin örneklerinden biri olan, Konya’nın tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan değerli bir ibadet ve kültür merkezidir.